Anneniz en son ne yaptı? Sitem? Dırdır? Kurabiye? Kitap? Evet, şimdiye kadar yaptıkları yetmiyormuş gibi, anneniz ev yapımı poğaçaların yanına, bir de kitap ekledi. İçine de kendisini koydu. Anne olarak kendisini mi sadece? Yoksa kadın, çocuk, ebeveyn, fräulein, flamboyan, şair, ressam, sevgili, belki biraz da basur kremi. Hepsi bizden, hepsi tescilli.
Ya diğer çocuklar? Onlar da uçurtmalarını, ip ve lastik toplarını, karton kutularını, renkli dünyalarını bir de karanlık dehlizlerdeki örümcek ağlarını, geride bıraktıkları için ateşe verdikleri ağıtları eklediler lokomotifin gerisine. Tükenmeyen kalemlerle, dolma parmaklarla çivisi çıkmış uçakları düşürüp, kuş üzümüyle yapıştırıverdiler dağılan beyinlerinin kıvrımlarını. Peki ama neden?
Bunu hiç bir zaman bilemeyeceğiz. Tek bildiğimiz, ortada açık bir çağrı olduğu ve bu çağrıya kulak burun ve vaaz vermektense boğaz havası almayı yeğleyen, fikir ve tekir sahibi, dünyanın dört bir yanından katılımcıların, yaptıkları işleri göndermiş bulunduğu. Fanzinler, sanatçı kitapları ve el yapımı baskılar; baskıdan uzak insana yakın ne varsa, "annem bile bir kitap yapabilir" adıyla yüreklere gazoz serpen bu projede.
İkinci kez Apartman Projesi'nde gösterilen projenin amacı, genişleyecek ve farklı mekanlarda sergilenecek bir arşiv yaratmak. Bellek tüm kötürümlerin anasıdır diye boşuna dememişler. Ulvi bir amaç, zımba gibi bir maç, harikulade bir saç. Gidin görün çizin yapıştırın; anne şefkatini, baba taksimetresini salın, siz de kendi kitabınızı yapın. Gerekirse yakın, küllerinizden fırfır.
FANZİN
SİSTEME
ATILMIŞ
BİR TOK
AT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder