31 Aralık 2010 Cuma

yılbaşı tebriki

"Okumak tehlikelidir, yazın" demişti edebi bir kişilik. Bugün bu saatte kimsenin okumayacağından emin bir şekilde, yazıyorum. Tamamen tehlikesiz.

Bornoz mu beyaz, martini mi? Yoksa yılın ilk kar tanesi mi? "Benim" dediğim her şey, benden içeri.
Ben'im dediğim her an, sen'sin beybi.

Bir dilek dilemek isterseniz, yorumlar bölümüne yazmanız yeterlidir. Bir ara gerçekleşecektir.

En içten dileklerimle,
L. Cohen

26 Aralık 2010 Pazar

kafamfatal

26 aralık

15:15
ah bu kafa. kafam. ka fam fatal. senenin bitmesine beş gün kala. hangover. evet dün gece ve bu sabah. bişiler oldu. ne kaldı geriye? hafif bir titreme. biraz baş biraz mide. bozbulanık porsuk gibiyim seninle. sen de kimsin? ah, evet, dün gece. bişiler oldu seninle. ve bu sabah. bozbulanık bir gövde. elmalar, yeşil duvarlar "gourmand" kokular. sihirli geçişler adlı bir kitap karşımda, hemen sağda. şimdi şu anda. gözüm takılıverdi. güzel isim. rüya görme sanatı da fena değilmiş ama. ikisi yan yana. ikişer ikişer gelin bana. 2 4 6 8. sayılarla sevişiriz. biz matematikçiler herşeyi ve herkesi nasıl da severiz.

20:57
Her şey bir kazayla başladı. Evet, tabii ki. Sakarlık, süprizlerin tohumu olagelmiştir kuşaklar boyu.
İçki bitti. Bakkala gidecek iki kişi belliydi: Beyaz tişörtlüler. Saf teröristler. Potansiyel küpidler. Bonnie ve Clyde değil de Franny ile Zooey belki. Bilinmeyen bir gelecekte, iki kişinin bildiği. Hepimiz kardeşiz öyle değil mi?
Kısacık bir an. Alnımla aniden buluşan sert metal cisim beni kendime getirdi, aynı hızla da kendimden geçirdi. Saçlar uçuştu, dudaklar buluştu, kollar karıştı, insanlar yok oldu. İnsanlık öldü mü? Kurumsal anlamda belki.

21:50
Zaman dolmak üzere. Bize ayrılan sürenin donuna etmesine ramak kalmıştı ki, işte o kitap. "Bir başyapıt, daha önce hiç açılmamış bir hazine sandığının içini görmek için ayrıcalıklı bir davet" buyurmuş cennetten çıkma Vanessa'nın biricik aşkı Johnny Depp. New York Times bestseller mührünü de basmışlar cin bakışlı Patti Smith'in yanıbaşındaki fötr şapkalı Robert Mapplethorpe'un sol koluna. Gençlik güzel şey. Aşk güzel. Aşık bir günde aldım kendime bir hediye: Çoluk Çocuk/ Patti Smith. Bu akşam okurum beni kimse tutamaz.

23 Aralık 2010 Perşembe

o yıllarda

oooo merhaba... merhabalar mı demeli yoksa? kaç kişisiniz ki acaba? ben aslında... demek istediğim bugün burada şimdi şu an ne olursa. ne olacaktıysa. ve hatta olabilirse. oldu bil. oldu bi kere.

bu blogda adı geçen geçmeyen karakterlerin tümü gerçek içidir. gerçek dışı olan sizlersiniz. çevrim içi burası. insanlık dışı yani. üstelik içimde hiç bir şey yok. içim dışım bir. dışin dışin.

sardı korkular gelecek yıllar. taş kesilmeden geçmiş yıllara şöyle bir bakmalı. çok değil, bir kaç adım geriye, 5-6 yıl öncesine. 2005-2006 hayatımın yılları. son derece fevri bir o kadar da seksi. kendinden menkul ve asi. narin ve cici. hem deri hem güderi. kim bilir belki de hiçbiri.

"o yıllarda..." diye başlayan bir hikaye. yazıverin işte. onu da ben yazacak değilim. hem ben de kim oluyorum? evsiz bir deli. gidemem burdan ileri.

2007 düşüş 2008 kopuş yılları. 2009 yeniden doğuş. 2010 doğuş holding ve borsa altın işleri falan. gerisini biliyorsunuz zaten.

bir anda ne kadar da sıkıcı oldu her şey değil mi? nasıl da sıkıcı olur herşey bir anda. oğlan bir anda kız bir anda. ananda marga.

haftaya buluşalım bu kuşakta. kuşaklar boyu kulaktan kulağa yayılalım. ulaklar boyunca. ulaktan kulağa kulaktan ağıza ağızdan boğaza. bir sütlaç gibi, pirinçleri patlayan bir kranç gibi, dışarıdan içeriye bir garç gibi. garç bitti yapı paydos. esen kalın.